tag:blogger.com,1999:blog-7800650565534685082024-03-13T16:18:30.853-07:00ŞİFANIZ DOĞADANUnknownnoreply@blogger.comBlogger17125tag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-603225659793826102015-02-25T13:22:00.002-08:002015-02-25T13:22:26.368-08:00EBEGÜMECİ / ROZASEA BİTKİSİ YÜZ KIZARIKLIĞINDA ÇOK ETKİLİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijKMGdtf6e0ym-bEIfxjuiFg0jk5CnXGe-Gttv28KNL0nlGZiYFedC5GKa4fTeD6sHKRDYKcoaieaBud_l72u5BTknTF8xCd1aD9MULA9rktnpKMP4myMe7Id-V8_mmKrnQNvZKLYa_ex1/s1600/Rozasea-yuz-k%C4%B1zarikligi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijKMGdtf6e0ym-bEIfxjuiFg0jk5CnXGe-Gttv28KNL0nlGZiYFedC5GKa4fTeD6sHKRDYKcoaieaBud_l72u5BTknTF8xCd1aD9MULA9rktnpKMP4myMe7Id-V8_mmKrnQNvZKLYa_ex1/s1600/Rozasea-yuz-k%C4%B1zarikligi.jpg" height="173" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
Rozasea (Gül hastalığı) genellikle 30′lu yaşlarda başlayan
bir cilt hastalığıdır. Rozasea hastalığı, gül hastalığı, gülleme olarak da
bilinmektedir. Yüz, özellikle de burun bölgesindeki kızarıklık, ve sivilcelerle
kendisini belli eder. Rozesea rahatsızlığının nedeni tam olarak
bilinmemektedir, Rozasea (Gül hastalığı) nedeni B vitamini eksikliği, alkol,
sıgara tüketimi ve depresyon olarak sayılsa da,. Rozasea (Gül Hastalığı)
özellikle burun çevresi kızarıklarından yakınanların ortak özelliği mide ve
sindirim problemlerinin de olmasıdır. Bir ortak özellik ise gözde yanma ve
güneş ışığına karşı hassasiyettir. Rozasea hastalığı, kişilerde psikolojik,
sosyal ve fiziksel sorunlar yaratmaktadır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><span style="color: red;">EBEGÜMECİ:</span></span><o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yol kenarları ve eski duvar kıyılarında, harabeliklerde ve
insanların yaşadıkları yer yakınlarında, çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir.
Anadolu'da bir çok türü yetişmekte olup çiçek ve yaprakları ayırım
yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak adlandırılır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ebegümeci, sapları, çiçekleri ve yapraklarında jelimsi bir
madde içerir. saplar, yapraklar ve çiçekleri Haziran - Eylül ayları arasında
toplanır. Bitki kurutulduğunda bazı özelliklerini yetirmesine rağmen kuru
olarakta kullanılabilir.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Hazırlanışı: Bir su bardağı ılık suya, yarım tatlı kaşığı
ince kıyılmış Ebegümeci bitkisi (1 Litre suya, 3 tatlı kaşığı) eklenerek 1 gece
demlemeye bırakılır ertesi gün süzülerek hafifçe ısıtılır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Rozasea (Gülleme)hastalığının yol açtığı kızarıklıkların
bulunduğu burun ve çevresi ve gözlere bir</div>
<a name='more'></a> pamuk yardımıyla kompres yapılır.
Yine bu su günde 2 çay bardağını geçmeyecek şekilde yudumlanarak içilir, ağız
bu suyla gargara yapılır.<o:p></o:p><br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Nefes darlığına yol açan akçiğer amfizemi, ebegümeci çayı
ile iyileştirilebilir. Bu durumda günde 3 bardak çay içilmeli, süzüldükten
sonra geriye kalan bitki çiçek ve yaprakları ısıtılarak akciğerlerin üstüne
gelecek biçimde göhüs üstüne kompres yapılmalıdır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Göz kuruluğu ve yanmalarında ebegümeci çayı banyosu ve
kompresi uygulandığında mükemmel sonuçlar alınabilir.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ebegümeci çayı, mukoza iltihaplarında, gastrit, mesane
iltihabı, mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve solunum yolu iltihaplarında
etkilidir.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Akciğer balgamlarında, öksürük ve ses kısıklıklarında
faydalıdır. bademcik iltihaplarında ve ağız kuruluğunda ebegümeci çayı çok
başarılıdır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ebegümeci çayı damar iltihaplarından kaynaklanan yaralarda,
çıbanlarda, şiş ayak ve ellerde kullanılır. Bu durumlarda ayak ve el banyoları
yapılmalıdır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sindirim sistemi ülserlerinde arpa ile karışık çorba
içilmesi çok iyi sonuç verir. arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki
yaprakları eklenir ve bu çorba içilir.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-10562404054398956112015-02-25T12:57:00.001-08:002015-02-25T12:57:12.664-08:00HAFIZA KAYBI VE UNUTKANLIK İÇİN JAPON ERİĞİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHgps-RGcScJCgpIVE-b3Jp7mg-9aOJ3eHo-EHBS_auvVHysUkJxxMId5UJykKUHvEdeEyUJXNXP9MQO-384rpkGp0gaVwnVhcIQCJ7C8GErBaUupOBFuIheBlGgs3oi0clGPec55lGENg/s1600/japon-erigi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHgps-RGcScJCgpIVE-b3Jp7mg-9aOJ3eHo-EHBS_auvVHysUkJxxMId5UJykKUHvEdeEyUJXNXP9MQO-384rpkGp0gaVwnVhcIQCJ7C8GErBaUupOBFuIheBlGgs3oi0clGPec55lGENg/s1600/japon-erigi.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
japon Eriği( Gingko biloba ) dolaşım bozukluklarını tedavi
etmek ve belleği güçlendirmek için geleneksel tıpta kullanılır. Tüm çalışmalar,
Japon Eriğinin demans (Alzheimer hastalığı) ve yaşlılık belirtilerinden olan
bacaklarda zayıf kan dolaşımının yol açtığı güçsüzlük, titreme ve aksama
tedavisinde etkili olabilir. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
japon Eriğinin yaşlılarda bellek artırıcı etkileri çok umut
vericidir. Labaratuar çalışmalarında, japon eriğinin kan damarlarını
genişletici kan trombosit yapışkanlığını azaltarak kan dolaşımını arttırdığı da
tespit edilmiştir. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Japon Eriği (ginkgo) aspirin dahil, bazı kan inceltici
ilaçların etkilerini artırabilir. Kan inceltici ilaçlar kullanan kişilerde
Japon Eriği (ginkgo) kullanmadan önce doktorunuza sormalısınız. Ayrıca Sara
nöbeti ve doğurganlık sorunları olan insanların da kullanmadan önce olumsuz yan
etkilerinin neler olabileceği konusunda doktora danışmaları önerilir.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-3509141693147935272013-12-02T12:39:00.000-08:002013-12-02T12:39:09.439-08:00DAMİANA / TURNERA DİFFUSA / APHRODİSİACA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvl5xeFBL3Rzqc1hA-ATuDgera5PPvCKfI-IN6Wz-AZyTVI9ywTtq-eUwgLYGG7q4W5GtGiUIThOWG39zQR2-QKS3949NYOpalq7XA1YV_ZByPf8Fwho90aYWJnT08eQr8fNHc1LaEBffg/s1600/damiana.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="176" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvl5xeFBL3Rzqc1hA-ATuDgera5PPvCKfI-IN6Wz-AZyTVI9ywTtq-eUwgLYGG7q4W5GtGiUIThOWG39zQR2-QKS3949NYOpalq7XA1YV_ZByPf8Fwho90aYWJnT08eQr8fNHc1LaEBffg/s200/damiana.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
Damiana (Turnera diffusa, aphrodisiaca); aromatik yaprakları
olan küçük bir çalı türüdür. Meksika kökenli olan bu bitki, günümüzde Texas,
Karaip Adaları ve Güney Afrika’ da da
yetiştirilmektedir. Yaprakları tırtırlı olup; kenarları boyunca 10-25 mm genişliğinde
3-6 diş bulunur. Yaprakları Orta Amerika
kültürlerinde (Aztek, Maya ve İnkalar) eskiden beri çeşitli amaçlar için kullanılagelmiştir.
Yaprakları; pinen, cineol, cadinen, ve copaen gibi eterli uçucu yağlar, çok
çeşitli terpenler, alkaloitler, flavonlar, cyan-glikozitleri (gonzalitosin),
arbutin, damianin, tanen, reçine ve
amino asitler içermektedir. İçerdiği aminoasitlerden arginine sperm üretimi için gerekli bir
proteindir.<o:p></o:p></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-34821618746507911092013-11-26T13:34:00.000-08:002013-11-26T13:34:54.890-08:00ISIRGAN OTU / URTİCA DİOCİA / URTİCA URENS<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVijKpo2XMpYoihdoyTsZpBt9-IhVd8yHaUN4CXmaSvI6TWe3ghERBnmTDB9MeFrLtH3hYWG7BGXmEF-_5XaMfrq1BiUxdCFNpAbQAKqX1TG0X3F6CzuBBS2HzcRw8j-y7u88CLqi0y9yG/s1600/Is%C4%B1rganOtu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVijKpo2XMpYoihdoyTsZpBt9-IhVd8yHaUN4CXmaSvI6TWe3ghERBnmTDB9MeFrLtH3hYWG7BGXmEF-_5XaMfrq1BiUxdCFNpAbQAKqX1TG0X3F6CzuBBS2HzcRw8j-y7u88CLqi0y9yG/s1600/Is%C4%B1rganOtu.jpg" height="200" width="153" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
Isırgan Otu (Urtica diocia / urens); kökünden başlamak
üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Eski çağlarda
da büyük bir saygınlığa sahipti. Albrecht Dürer (1471 - 1528) bir tablosunda,
elinde ısırganotu olan bir meleğin uçuşunu canlandırmıştı. İsviçreli botanik
bilimci Künzle, bir yazısında, yakıcı özelliği sayesinde (Tüylerde bulunan
histamin ve asetilkolin) korunmamış olsaydı, bitkinin kökünün çoktan kurumuş
olacağını belirtmişti. Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu
bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı,
dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir
yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil
renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve
harabeliklerde bol olarak görünür. Her iki türün de yaprakları 2-4 cm
uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride
kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir.
Türkiye’de her iki tür de yetişir.
Etkinlik açısından her iki bitki türü de eşittir. Yapraklar, Nisan-Haziran
döneminde saplarından sıyrılarak toplanır, gölge ve havadar bir ortamda
kurutulduktan sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır. Tohumlar,
Temmuz-Ağustos döneminde toplanır ve gölgede kurutulur. Kökler ise ikbahar veya
sonbaharda sökülür, yıkanarak temizlenir ve gölgede kurutulmaya bırakılır.
İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.
Isırganotunun yaprakları; flavon, C vitamini, demir, mineral tuzlar, bitki
asitleri, betasitosterin, sterylglucosid, ve lignan içerirler. Tohumlarında;
müsilaj, proteinler, sabit yağ, carotinoid ve clorophyll bulunur. Köklerinde
ise; tanen, sterolen, sterylglucosid ve lignan vardır. Yaprak, tohum ve kökün
içerdiği etken maddeler arasında farklılıklar olduğuna göre, kullanım
alanlarının farklı olması da doğaldır. Yani, ille de yaprağın tohumdan veya
tohumun kökten daha etkili olduğunun düşünülmesi doğru değildir. Önemli olan
onları etkili oldukları alanda gereğince ve doğru olarak kullanmayı bilmektir.<o:p></o:p></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-55471242606740464532013-08-20T13:01:00.001-07:002013-08-20T13:01:15.572-07:00GOTU KOLA / CENTELLA ASİATİCA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMrNn7e6Nr-0T1qtvP28IND0dGiKt74D0-fwN5uoQJvnIMy9i-z5fC8Mcw8NGlvxgCATCPEuZU8FNqsJrRLTwHb8KyY_Un0y1KTIXJy0Oz6M7VqJx2OJf5w-ejuf7x8WZKo9ds_qvPbeei/s1600/gotukola1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="166" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMrNn7e6Nr-0T1qtvP28IND0dGiKt74D0-fwN5uoQJvnIMy9i-z5fC8Mcw8NGlvxgCATCPEuZU8FNqsJrRLTwHb8KyY_Un0y1KTIXJy0Oz6M7VqJx2OJf5w-ejuf7x8WZKo9ds_qvPbeei/s200/gotukola1.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Gotu Kola (Centella asiatica); genellikle
Hindistan, Sri lanka, Madagaskar, Güney Afrika ve tropik bataklıklarda yetişen,
narin, yelpaze yapraklı ve adeta yerde sürünen bir bitkidir. Gotu Kola bir
triperten glikozid bileşiği olan asiaticoside, bir saponin glikozid bileşiği
olan brahmoside ve bir glikozid olan madecassoside, Vitamin K, magnezyum ve
kalsiyum içermektedir. Gotu Kola, cilt
için gerekli olan lipit ve protein oluşumuna, cilt veya derinin yenilenme
işlemi olan keratinizasyon, dokular için gerekli olan kollajen sentezi, saç ve
tırnak gelişimi ile ilgili vücudumuzun ihtiyaç duyduğu maddeleri karşılamaya yardımcı olmaktadır.</span><span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;"><o:p></o:p></span></span></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-33040978966045348592013-08-19T12:51:00.000-07:002013-08-19T12:51:02.213-07:00ÇOBANÇANTASI / CAPSELLA BURSA-PASTORİS L.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN5D7du8F7XYD6Il4SKki3_DWcdBTHExmNoE9qPf6EnU1GoqTBa77mAPdGScV2JUawZ25SX5Qdh3MaKgGjPzO_0SqKPfmvE7UQ0xBTTaVy4y1o-ie1j196PXTLqDgiJXlOhLsHoXI4W1lG/s1600/cobancantasi_1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="146" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN5D7du8F7XYD6Il4SKki3_DWcdBTHExmNoE9qPf6EnU1GoqTBa77mAPdGScV2JUawZ25SX5Qdh3MaKgGjPzO_0SqKPfmvE7UQ0xBTTaVy4y1o-ie1j196PXTLqDgiJXlOhLsHoXI4W1lG/s200/cobancantasi_1.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Çobançantası (Capsella bursa-pastoris L.),
yol kenarlarında, çayırlarda, tarlalarda,
hendeklerde, bayırlarda ve sebze bahçelerinde yetişen bu çok değerli
bitki, rahatsız edici yabani bir ot olarak bilinir. Medik, kuşkuşotu ve
Çıngıldaklı Ot olarak da anılır. Düzensiz dişli yapraklar, Kara Hindiba da olduğu gibi, açılmış bir gülü andırırlar.
Bitkinin boyu 40 cm kadar uzayabilir. Çiçeklenme zamanı, Marttan Kasıma
kadardır. Küçücük kirli beyaz çiçekleri önce bir üzüm salkımı biçimindeyken, daha
sonra uzun bir meyve salkımına dönüşür. İncecik saplarının ucunda,
dokunulduğunda deri hissini veren, küçük kalp biçiminde meyveler yetişir.
Tavuklar, bu kalp biçimindeki çantacıklara karşı özel bir sevgi besler. Kar
erimeye başlayıp, don olayı sona erdiğinde, çobançantası yine taze ve yemyeşil
olarak ortaya çıkar. Flavonlar, potasyum,
peptid ve saponinler içerir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Çay Hazırlamak: Bir tatlı kaşığı dolusu bitki, orta boy bir su bardağı dolusu
(200gr) kaynar suyla demlenir
(kaynatılmaz), 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Yukarıda özel olarak
belirtilen dozlar dışında genel olarak günde 2-3 bardak yeni demlenmiş çay, aç
karnına veya öğün aralarında soğutulmadan içilir.</span><span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;"><o:p></o:p></span></span></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-13676424094099619342013-08-14T06:04:00.000-07:002013-08-15T08:02:51.890-07:00GURMAR / GYMNEMA SYLVESTRE<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsYkBnB9VXMm_7kjzZ9STliTGaxqWHjYdLHHz2mO9Yatm0N5Sb9kF3Ija1PumcU9oFDAvQlQ5ARIYtuNeUTfK_WiNHvGfckfQhI4kMdoxhk5PwmUSzWphvd6ZxqlGbmGjZPUOhj3KUekU/s1600/gurnar1.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsYkBnB9VXMm_7kjzZ9STliTGaxqWHjYdLHHz2mO9Yatm0N5Sb9kF3Ija1PumcU9oFDAvQlQ5ARIYtuNeUTfK_WiNHvGfckfQhI4kMdoxhk5PwmUSzWphvd6ZxqlGbmGjZPUOhj3KUekU/s200/gurnar1.gif" width="162" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: black;"><span style="font-family: inherit;">Gurmar (Gymnema sylvestre); orta ve güney Hindistan’ ın
tropik ormanlarında yetişen bir orman sarmaşığıdır. Yaprakları çiğnendiğinde,
ağızda belirli bir süre için şeker tadının alınmasını engeller. Zaten bu
yüzden; bitkinin Hintçe ismi olan Gurmar’ ın, “Şeker Yok Edici” anlamına
gelmesi rastlantı değildir. Günlük beslenmemizde şekerden tamamen kaçınmak
hemen hemen imkansızdır. Şeker (glükoz), yediğimiz veya içtiğimiz gıdalarda
ister açıkça isterse gizli olsun, vücudumuzun ihtiyacından fazlası, karaciğer ve
kaslarda direkt olarak, yağ dokusunda ise yağa dönüşerek depolanacaktır. Gurmar
yaprakları; klorofil, resin, tartarik asit, formik asit, butirik asit, müsilaj,
inositol, gimnemik asit (gymnemic acid), alkaloidler, betain ve kolin
içerirler. Günümüzde dünyanın pek çok yerinde ham yaprakları çiğnenerek değil,
gimnemik asit oranı standart hale getirilmiş kapsülleri kullanılmaktadır.<o:p></o:p></span></span></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-69740496620436078792011-05-06T07:08:00.003-07:002015-02-25T13:14:35.570-08:00YAŞLANMA BELİRTİLERİNİ MORİNGA İLE ÖNLEYİN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT7dRRkgQUs-dDY8sAXDt2LocYv6SXaQGDF9vahC9fPF95bL9jQ9Bta5OmxH-gGqrTFloRZZP0O0TcavH-w1ejTDgDXRApvSouKVnE8-uth0yYNr422tVZgu_CDjllCOAEwdmkFBb4NO6l/s1600/moringa.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiT7dRRkgQUs-dDY8sAXDt2LocYv6SXaQGDF9vahC9fPF95bL9jQ9Bta5OmxH-gGqrTFloRZZP0O0TcavH-w1ejTDgDXRApvSouKVnE8-uth0yYNr422tVZgu_CDjllCOAEwdmkFBb4NO6l/s1600/moringa.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<span style="text-align: center;">Moringa bitkisi, içerdiği yğksek oranda ki Antioksidanlar
ile cilt ve yüz kırışıklıkların, göz çevresi ve yüzdeki ince çizgilerin
görünümünü azaltır. Ayrıca, artrit, kanser, kalp ve böbrek hastalıkları gibi
çeşitli kronik hastalıkların başlamasını önler.</span><br />
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Filipin dilinde "Malunggay", İngilizce
"Moringa" bilimsel litaratürde "Moringa oleifera" olarak
adlandırılır. Moringa, dünyanın en faydalı bitkilerden biridir. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Moringa bitkisin, kullanımını bilen bir çok kişi tarafından
"mucize sebze" olarak adlandırılır. Bu bitki tropik tüm ülkelerde
üretilir ve yıl boyunca mevcuttur. Gıda ve Beslenme Araştırma Enstitüsü - Bilim
ve Teknoloji Bölümü moringayı ajansın resmi logosu olarak kullanmaktadır.. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Pişmiş Moringa yaprakların yüz gramı; 3.1 g. Protein, 0.6 g.
lif, 10 mg thiamin, 0,14 mg riboflavin, 1,1 mg niasin ve 53 mg askorbik asit ve
yüksek oranda C vitamini, 0.07 96 mg kalsiyum, 29 mg fosfor, 1.7 mg demir, 2820
mg karoten, 45mg tokoferol (vitamin E)ile mükemmel bir vitamin A ve B
kaynağıdır. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Gıda ve Tarım Örgütü referans bilgilerine göre Moringa,
harika bir protein kaynağıdır, çok düşük yağ ve karbonhidrat içerir. Yaprakları
insanlarda doğal mineral eksikliğini gidermektedir. Moringa, metionin ve sistin
kükürt içeren bir amino asit kaynağı olarak benzersizdir. Çok etkili
antioksidanlar içermesi ve içeriğindeki yüksek A, C ve D vitaminlerine bağlı
olarak, moringa yaşlanmaya yol açan hasar moleküllere tepki verebilir.
Antioksidanlar "ciltteki kırışıklıklar" ve "yüzdeki ince çizgilerin" görünümünü azaltır.
Ayrıca, artrit, kanser, kalp ve böbrek hastalıkları gibi çeşitli kronik
hastalıkların<br />
<a name='more'></a> başlamasını önler. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Moringa sadece bir yiyecek değildir, çünkü Moringa
"mucize sebze" olarak adlandırıldığı için, aynı zamanda bir ilaçtır.
Bu nedenle moringa "fonksiyonel gıda" olarak kullanılabilir. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Moringa, göz rahatsızlıkları ve iyi görme, sindirim sistemi
ve bağırsak hareketini kolaylaştırma ve mide ağrısı için alternatif tedavi
olarak kullanılır. Ayrıca yara ve ülserleri temizlemek için de kullanılır.
"Astım, kulak ağrısı ve baş ağrılarını" hafifletmeye yardımcı olur.
Yüksek kalsiyum içerdiği için, emziren annelerin daha fazla süt üretmek için
Moringa yaprakları yemesi tavsiye edilir. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Moringa, genellikle, tavuk, et, balık, diğer sebzeler ile
pişirilir, En yaygın biçimde, Eşit oranda Mango ve Moringanın birlikte
pişirildiği Mongo çorbasıdır.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Hemen hemen tüm aktarlarda ve Vucut Jeli olarak Body Shop
Mağazalarında bulunan moringa, alternatif tedavi alanında kullanılan mucizevi
bir şifalı bitkidir.Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-31135072292069340552011-05-06T06:57:00.000-07:002013-08-15T08:03:27.924-07:00KIRKKİLİT / EQUISETUM ARVENSE<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA3zFkjJ3u6ASkjdQeSYKn-hYu_KbEogO5XR3EJ55igS4kVbVpXpkC_IplZ14yugajh6lNvI1miZoBXvHM2dIT-C_E5_bG3DQCINUNhPHFBPLuBOhr_msw9oSnNcWlLtK_c5ywN5jnJbQC/s1600/kirkilitotu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" j8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA3zFkjJ3u6ASkjdQeSYKn-hYu_KbEogO5XR3EJ55igS4kVbVpXpkC_IplZ14yugajh6lNvI1miZoBXvHM2dIT-C_E5_bG3DQCINUNhPHFBPLuBOhr_msw9oSnNcWlLtK_c5ywN5jnJbQC/s200/kirkilitotu.jpg" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: inherit;"><span style="color: black; line-height: 115%;">Kırkkilit (Equisetum arvense),<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Atkuyruğu Otu, Zemberekotu, Çamotu,
Kırkboğum, Tilkikuyruğu Otu ve Katırkuyruğu Otu olarak da tanınır. İlkbahar
başlangıcında, derinlere kök salmış olan köksaptan, önce spor taşıyıcı
kahverengi başak sapları çıkar. Düzgün yapılı küçük çam ağaçlarını andıran
yeşil yaz kuyruğu ise daha sonra çıkar. Çok yıllık, otsu ve çiçeksiz
bitkilerdir. Gövdesi silindir biçiminde, dallı veya dalsız, yeşil veya
esmer-yeşil renkli, sert ve içi boştur. Yaprakları çok<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>küçük, pul biçiminde ve sivri uçludur. Spor
ile çoğalırlar. Spor keseleri verimli gövdelerinin uçlarında başak şeklinde
toplanmışlardır. Türkiye'de 7 kadar türü yetişmektedir.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Saponin, %60-70 silisilik asit (Silica),
potasyum tuzları, tanen alkaloitler<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>içerir. Toplanacak bitkiler, 25-60 cm boyunda ve sapı ince (3-6 mm
civarında) olan türlerdir (Equisetum arvense) ve nemli topraklardan, tarla
aralarından ve dere kıyılandan toplanır.<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>Kırıkilit Otu Mayıs-Haziran döneminde, henüz canlı yeşil rengini
korurken, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve
havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İğne yapraklar gövdeden kolayca
ayrıldığında kuruma tamamlanmış olur.<o:p></o:p></span><br />
<span style="color: black; line-height: 115%;">Kullanım Biçimleri:<o:p></o:p></span><br />
<span style="color: black; line-height: 115%;"></span></span><br />
<span style="color: black; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Çay Hazırlamak: Bir tatlı kaşığı kurutulmuş
ve ince kıyılmış bitki (ince saplı olan 3-6 mm), orta boy bir su bardağı dolusu
kaynar suyla demlenir, üstü kapalı olarak 10-15 dakika demlendikten sonra
süzülür. Günde 2-4 bardak çay aç karnına veya öğün aralarında soğutulmadan
içilebilir.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<span style="color: black; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Oturma Banyoları: 200 gr taze bitki veya 100
gr kurutulmuş bitki, akşamdan 3-4 litre suya yatırılır. Ertesi gün kaynama
derecisine kadar ısıtılır ve süzüldükten sonra küvet içindeki sıcak banyo
suyuna eklenir. Banyo süresi 20 dakikadır.<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>Banyo suyu seviyesi böbreklerin üstüne çıkmalıdır. Banyodan sonra
kurulanılmamalı ve bir bornoza sarınarak yatakta bir süre dinlenilmelidir.<o:p></o:p></span></span><span style="font-family: Times New Roman;">
</span><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-79320992738998833082011-05-06T06:32:00.001-07:002013-08-19T12:40:28.390-07:00CİVANPERÇEMİ /ACHILLEA MILLEFOLIUM<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5JMzAzBB9J07K70-rQZzJJ2yWZnPfW4LBvgi-repXIeUwiQFLclWQvsE_san75YdHuZdOly0rMGtRgfxuuGl-w-ul5gvigkllYyWwuZ6iWUp8ISQSXRjDkQEQKOnMO78zDqKNbNcHCugt/s1600/civan31.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" j8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5JMzAzBB9J07K70-rQZzJJ2yWZnPfW4LBvgi-repXIeUwiQFLclWQvsE_san75YdHuZdOly0rMGtRgfxuuGl-w-ul5gvigkllYyWwuZ6iWUp8ISQSXRjDkQEQKOnMO78zDqKNbNcHCugt/s200/civan31.jpg" width="200" /></a></div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Civanperçemi (Achillea millefolium); yöresel
olarak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>akbaşlı, barsamaotu,
binbiryaprakotu, marsamaotu, beyaz civanperçemi, sarı civanperçemi ve
kandilçiçeği diye de anılır. Türkiye'de 40 kadar civanperçemi türü bulunmakta
ve bunların birçoğu<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kullanılmaktadır.
Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı,
çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir.
Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu
yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler vardır. Bitki
çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının
kenarlarında kümeler halinde yetişir. Güneşli havalarda çevresine aromalı
keskin bir koku yayar. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde
toplamak gerekir, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk
noktasında olur. Çiçekleri; betonicin, chamazulen içerikli uçucu yağ, tanen, cumarine
, millefolin ve özellikle potasyum içerikli mineraller içerir. Temmuz-Eylül
döneminde güneşli bir günde, çiçeklerin iki karış kadar aşağısından kesilir,
demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice
kuruyunca hava almayan kaplarda saklanır.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: inherit;">
</span><span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Kullanım Biçimleri:<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Çay Hazırlamak: Bir tatlı kaşığı ince
kıyılmış bitki veya 2-3 adet çiçekli sap, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar
suyla haşlanır (kaynatılmaz), 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Aksi
belirlilmedikçe günde 3 su bardağı çay aç karnına veya öğün aralarında içilir.<o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">Oturma Banyosu: Iki büyük avuç dolusu ince
kıyılmış taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki, gece boyunca soğuk suda
bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve </span></span><span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;">süzülerek, banyo suyuna eklenir. <o:p></o:p></span></span><br />
<span style="font-family: inherit;">
</span><br />
<span style="color: black; font-family: "Tahoma","sans-serif"; font-size: 10pt; line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit; font-size: small;">Uyarılar: Civanperçeminin gebelik süresince
kullanılmamalıdır. Bazı duyarlı kişilerde allerjik tepkilere yol açabilir</span>.</span><br />
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-69808038866004080782011-05-06T06:23:00.000-07:002013-08-19T12:41:14.509-07:00ÇUHA ÇİÇEĞİ / OENETHERA BIENNIS / EVENING PRIMORSE<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK2hrSZEwMqPLlUQC9vZZLLt14KknaSTSMSvz1Rid9jUI43vfhrY6zyf2WZArIlOIKjlYV44p5ozvF8vENWBjY-6bf6N9NGYJFqE7tQI9kWA1X73hNIa7haw-4fphY_1zY0VmAlC2LYp5L/s1600/cuha43.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" j8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK2hrSZEwMqPLlUQC9vZZLLt14KknaSTSMSvz1Rid9jUI43vfhrY6zyf2WZArIlOIKjlYV44p5ozvF8vENWBjY-6bf6N9NGYJFqE7tQI9kWA1X73hNIa7haw-4fphY_1zY0VmAlC2LYp5L/s200/cuha43.jpg" width="137" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit; line-height: 115%;"><b>Çuha Çiçeği (Oenethera biennis) çeşitli alt
türleri olan önemli bir bitkidir. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yetişir. Bitki ve kökü eskiden beri
kullanılagelmiştir. Bununla beraber tohumundan elde edilen ve Gamma-Linolenik
Asit (GLA) içeren yağının kullanımı yenidir. Çuha Çiçeği Yağı (Evening Primrose
Oil), tohumlarının preslenmesi sonucu
elde edilmiş doğal bir üründür. %
9.5 oranında Gamma -Linolenik Asit (GLA), % 72 oranında Omega-6 (Linoleik
Asit), % 8 oranında Omega-9 (Oleik Asit), potasyum ve magnezyum içerir. GLA,
Omega-6 ve Omega-9 önemli yağ asitlerindendir. GLA, vücudumuzda
(Prostoglandin-PGS) üretimi için gerekli bir yağ asitidir.<o:p></o:p></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit;"><b><br /></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: inherit; line-height: 115%;"><b>Latince Adı "Oenethera biennnis"
ve İngilizce ismi (Evening Primrose)
olan bu bitkinin Türkçe tercüme karşılığı "Akşam Çuhaçiçeği" dir. Türkçe'
de Çuhaçiçeğigiller familyasından"Çuhaçiçeği, Tıbbi Çuhaçiçeği, Çoban
Çiçeği, Tutya" olarak bilinen ve Latince adı "Primula officinalis,
Primula veris" olan bitkilerle ve bazı kitap ve kaynaklarda kullanılan "Evliya Otu",
"Korunga", "Gece
Sefası" veya "Akşam Sefası" bitkileriyle ilgisi yoktur. Prof.Dr
Turhan Baytop' un "Türkiyede Bitkiler ile Tedavi" isimli kitabına
göre Türkçe ismi " Eşek Otu" dur. Fakat Türk Dil Kurumu' nun
sözlüğüne göre ise "Eşek Otu" ile "Evliya Otu (Onobrychis)"
eş anlamlı kabul edilmektedir. Bu şekilde bazı bitkilerin Türkçe isimlerinde
farklılıklar veya benzerlikler bulunabilmektedir. Bu nedenle ismi konusunda
tereddüte düştüğünüz bitkilerin latince ismiyle bir uzmana danışmanızda yarar
vardır.</b></span></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-34327756533380500702011-04-26T07:16:00.000-07:002011-05-10T00:39:22.584-07:00EKİNEZYA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB9k9gRe3FVJqqE4rwSzPtQ4QpKSWRMTH5C9Yo_uaiplaI4PsTyM6FVUHQ6-xSf3b_0RsXca4P1QvIFAtSPND9PDJU-eTGXDNi6U7gqV9iR4KgD_3KYT16meg1j99FNxbOreHx5mVs0iNB/s1600/echinacea_purpurea_5.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB9k9gRe3FVJqqE4rwSzPtQ4QpKSWRMTH5C9Yo_uaiplaI4PsTyM6FVUHQ6-xSf3b_0RsXca4P1QvIFAtSPND9PDJU-eTGXDNi6U7gqV9iR4KgD_3KYT16meg1j99FNxbOreHx5mVs0iNB/s200/echinacea_purpurea_5.jpg" width="157" /></a></div><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong><span style="color: black;">Ekinezya</span> </strong>(<span style="color: black;">Echinacea purpurea, Echinacea angustifolia</span><span style="color: black;">), kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Uygar dünya bu bitkinin özelliklerini Kuzey Amerika yerli halkından (Kızılderililer) öğrenmiştir. Onlar bitkinin kökünü ve yapraklarını deüişik amaçlar için kullanıyorlardı. Ekinezya, echinacoside, poli-sakkaritler (polysaccharides), poli-asetilenler (polyacetylenes), gliko-proteinler (glycoproteins), kafeik asit türevleri (Cichoric Acid), tri-glikosid (triglycoside), betain, seskiterenler (sesguiterpenes), karyofilen (caryophylene) içerir. Bitki bu maddelere ek olarak bakır ve demir mineralleri ile tanenler, protein, yağ asitleri ve A, C, E vitaminleri de içermektedir. İçerdiği vitamin, mineral, protein ve diğer faydalı maddelerle dengeli beslenmeye yardımcı olan Ekinezya </span><strong><span style="color: black;">son yıllarda popüler hale gelmiştir. Bağışıklık sistemi için dengeli beslenmenin önemi ise artık herkes tarafından bilinmektedir.</span></strong></span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-49308605952606195072011-04-26T06:25:00.000-07:002011-05-10T00:46:05.451-07:00GİNSENG<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhREzbPj56I6dsK8PKBcOYzMWkSpGzqWOeBnGTUuYPwI7htLtT1CDAdtB8nJRCmNVt_TAgQ_oTRJd_INS6gw2e_QnLHgamZN90D4QqDbtpdRIWrDkD3h1-JLAmmeBo-irpzAG7nfcNVz0s6/s1600/panax_ginseng_2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhREzbPj56I6dsK8PKBcOYzMWkSpGzqWOeBnGTUuYPwI7htLtT1CDAdtB8nJRCmNVt_TAgQ_oTRJd_INS6gw2e_QnLHgamZN90D4QqDbtpdRIWrDkD3h1-JLAmmeBo-irpzAG7nfcNVz0s6/s200/panax_ginseng_2.jpg" width="117" /></a></div><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong>Kore Ginseng’in botanik ismi olan "<i><span style="color: black;">Panax</span></i>", "tam iyileşme” anlamına gelen “<span style="color: navy;">panacea</span>” kelimesinden türetilmiştir. Kore Ginseng (<i><span style="color: black;">Panax Ginseng</span>)</i>, Uzakdoğu ülkelerinde kullanılmakta olan şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır. Ayrıca Uzakdoğu insanları arasında mistik bir bitki olarak büyük bir ün ve şöhrete sahiptir. <span style="color: black;">Ginseng, </span> fiziksel aktiviteleri ve vücut direncini arttıran bir bitkidir ve fiziksel ve mental (<i>zihinsel</i>) dayanıklılığı artırır. İçerisindeki faydalı maddeler sperm üretimini arttırmaya ve erkeklerde aşırı stres ve yorgunluktan kaynaklanan performans düşüklüğünü gidermeye yardımcı olur<span style="color: black;">.</span> Kore Ginseng (<i><span style="color: black;">Panax Ginseng</span></i>) ise Uzakdoğu ülkelerinde 2000 yıldan fazla bir süredir kullanılmakta olan şifalı bitkiler içerisinde en yaygın olanıdır.Günümüzde, Kore Ginseng sadece Uzakdoğu ülkelerinde kullanılmamakta, aynı zamanda tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Panax Ginseng, diğer ginsenglerden özellikle farklı olup, üretimi 6 yıl sürmektedir. Diğer ginsengler 8-9 çeşit faydalı madde içerirken, Panax Ginseng (<i>Kore Ginseng</i>) 22 çeşit faydalı madde (<i><span style="color: black;">ginsenosides, saponins, glycans (panaxans), polysaccharide fraction DPG-3-2, peptides, maltol, B vitamins, flavonoids ve volatile oil</span></i>) ve <span style="color: navy;"><span style="color: black;">antioksidan</span> </span><span style="color: black;">maddeler</span> içermektedir. <span style="color: black;"> </span>Birinci yüzyıla ait bir Çin metnine göre;<span style="color: black;"> Ginseng, kuvvet verici, </span><span style="color: black;">zih</span>ni güçlendirici, irfan ve bilgeliği artırıcı bir şifalı bitki olarak tanımlanmakta ve düzenli kullanımının yaşam kalitesini ve süresini arttıracağı belirtilmektedir.</strong></span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-47066190223658371792011-04-26T06:06:00.000-07:002011-05-10T01:04:06.826-07:00ALIÇ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTqMa1yEc7agAJB3vtWeJ2A13WXFT5notByedQ8EF2BrOdM99isB0NvApj8aOb9RJA4t83J9J4IZMNqD27J10XlECWo_TAOgAqckDSv0vqXNC33XqygrjaLkr_2-HML8fvZsNGjxOwlIT9/s1600/alic1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTqMa1yEc7agAJB3vtWeJ2A13WXFT5notByedQ8EF2BrOdM99isB0NvApj8aOb9RJA4t83J9J4IZMNqD27J10XlECWo_TAOgAqckDSv0vqXNC33XqygrjaLkr_2-HML8fvZsNGjxOwlIT9/s200/alic1.jpg" width="156" /></a></div><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Alıç (<i><span style="color: black;">Crataegus sp.</span></i>);10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir ağaçtır. Meyveleri 6-10 mm çapında, 1-3 tohumlu, esmer-kırmızı veya kırmızı renklidir. Hafif ekşimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Kalp dostu olan Alıç ağacının yaprak, çiçek ve meyveleri uzun süredir çeşitli amaçlar için kul<span style="color: black;">lanılmaktadır. Triterpenoid saponinler (<i>triterpenoid saponins</i>), aminler (<i>amines</i>), flavonlar (<i>flavonoids</i>), procyanidin, catechin (kateşin), glikozitler, sterol, phenolcarbon asitleri (Crataegus asitleri), C vitamini ve tanen içerir. Alıcın içerdiği bioflavonoid maddeler antioksidan özellik taşırlar.</span></span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-30977303757847360372011-04-26T04:42:00.000-07:002011-05-10T01:11:00.881-07:00YABAN MERSİNİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0KNsUtXKUK9CB9QD-R7jgf0nGa99I4J-iGr9bVkB0Xoy4tVE4DUP_P73WUOhy0lVnPIo6fhIhuA7HBG9DqGUCSF_drTU9JYm3rDGguQ73HV3QKVHPEEqFqbf6JJXpclF2m8vYT258NPyI/s1600/yabanmersini7.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0KNsUtXKUK9CB9QD-R7jgf0nGa99I4J-iGr9bVkB0Xoy4tVE4DUP_P73WUOhy0lVnPIo6fhIhuA7HBG9DqGUCSF_drTU9JYm3rDGguQ73HV3QKVHPEEqFqbf6JJXpclF2m8vYT258NPyI/s200/yabanmersini7.jpg" width="200" /></a></div><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Yabanmersini<strong> </strong><span style="color: black;">(</span><i><span style="color: black;">Vaccinum myrtillus</span></i><span style="color: black;">), 30-35 cm yükseklikte, kışın yapraklarını döken küçük bir bitkidir. </span><span style="color: black;">Göz dostu<strong> </strong>olan </span>Yabanmersini, Bilberry ismiyle de bilinmektedir. Meyvelerinin, 1862 yılında Kuzey Avrupa’da basılan bir kitaba göre (<i> The Useful Plants For Great Britain, C.P. Johnson</i>) yabani, lezzetli bir meyve olarak kullanıldığını, reçel, şurup, tart ve pastasının yapıldığı bilinmektedir. Yabanmersimi meyveleri bir bioflavonoid olan antosiyanidinler (<i>anthocyanosides</i>) denilen, biyolojik-aktif ve antioksidan olan bir grup bileşik içermektedir. Bu bileşikler antosiyan (<i>anthocyans</i>) türevleri olup, meyve ve çiçeklerdeki kırmızı, mavi ve mor renklerinden sorumlu pigmentlerdir. Yabanmersini meyveleri, antosiyanidin’ lere ilave olarak %7’ ye kadar tanen, çeşitli alkaloidler (<i>myrtine </i>), 12 farklı fenolik asit (<i>phenolic acid</i>) ve 3 glikozid (<i> quercitrin, isoquercitrin, hyperoside</i>) içermektedir. Amerika’da yabanmersini meyve ekstreleri kapsül veya tablet halinde üretilmektedir. Aynı zamanda bu ürünler %25<strong> </strong><span style="color: navy;"><span style="color: black;"><strong>antosiyanidin</strong> </span></span>içerecek şekilde standardize edilmiştir.</span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-33799301775228359942011-04-26T04:33:00.001-07:002011-05-10T01:16:00.801-07:00PAPAYA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR5BqD83e8pY4jYX2yPY-zyyzvTM_920EPu8W-IZKrmi6BL6hN_cuOLjfGQAgr9zGuoZOaj5PchhBuLNGR3Y-tYsdX0qaZPoobCY0cPY_evzRxPaxZvVyQ_BsqI-67DZLO634ed-1nScq4/s1600/papaya1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR5BqD83e8pY4jYX2yPY-zyyzvTM_920EPu8W-IZKrmi6BL6hN_cuOLjfGQAgr9zGuoZOaj5PchhBuLNGR3Y-tYsdX0qaZPoobCY0cPY_evzRxPaxZvVyQ_BsqI-67DZLO634ed-1nScq4/s200/papaya1.jpg" width="133" /></a></div><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong>Papaya (<span style="color: black;">Carica papaya L.</span>); küçük bir tropikal ağaçtır. Meyveleri kavuna benzediği için ona kavun ağacı da denir. Papaya meyveleri; bazı ülkelerde (Güney Amerika) sebze olarak pişirilmekte veya salatası yapılmaktadır. Papaya meyvesi; demir, kalsiyum, potasyum, fosfor mineralleri ile A, B1, B2, C vitaminleri ve karoten (carotene) açısından oldukça </b>zengindir. Mide dostu olan Papayanın, modern kullanımı, içerdiği bu vitamin ve minerallerin yanısıra, meyvelerinde bulunan bol miktardaki papain isimli proteolitik enzimlerden (Proteinleri eriten ve sindiren enzimler) kaynaklanmaktadır. Papain’ e, mide tarafından salgılanan ve proteinleri sindiren-parçalayan (hazmettiren) enzim olan pepsin’ e benzerliği nedeniyle “Bitkisel Pepsin” adı da verilmektedir. Bromelain<i>; Ananas bitkisinden (<span style="color: black;">Ananas comosus</span>) elde edilen <span style="color: black;">proteolitik</span> özellikli (proteinleri sindirici) bir enzimdir.</i></strong></span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-780065056553468508.post-30397025511856161042011-04-26T03:42:00.000-07:002011-05-10T01:20:27.137-07:00KEDİOTU<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD7S4eNobtYl9JZWvp1JU8Wy_gbOpJgH5Ww4utb97WKPg0TnOYXHsudY82BarSeaHEgih24a-2f6bKUtKGGcCFtGm3gkYNvTB-eCylVn198pq3GjV_E6O0Pycxmbd_HWaAGjCqdKOTiy8P/s1600/kediotu2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: inherit;"><img border="0" height="200" i8="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD7S4eNobtYl9JZWvp1JU8Wy_gbOpJgH5Ww4utb97WKPg0TnOYXHsudY82BarSeaHEgih24a-2f6bKUtKGGcCFtGm3gkYNvTB-eCylVn198pq3GjV_E6O0Pycxmbd_HWaAGjCqdKOTiy8P/s200/kediotu2.jpg" width="130" /></span></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD7S4eNobtYl9JZWvp1JU8Wy_gbOpJgH5Ww4utb97WKPg0TnOYXHsudY82BarSeaHEgih24a-2f6bKUtKGGcCFtGm3gkYNvTB-eCylVn198pq3GjV_E6O0Pycxmbd_HWaAGjCqdKOTiy8P/s1600/kediotu2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: inherit;"></span></a><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong>Kediotu (<i><span style="color: black;">Valeriana officinalis</span></i>) köklerinin kendisine özel bir kokusu vardır. Bu kokudan kediler çok hoşlanırlar. Hatta bazen kediler bu bitkinin köklerini çıkartırlar. Aslında bitkiye “<i>Kediotu</i>" isminin verilmesinin asıl nedeni de budur. Kediotu’ nun kurutulmuş kök ve rizomlarında; <span style="color: black;">Actinidin, Chatinidin</span>, nişasta, <span style="color: black;">Valerien asidi</span>, İsovalerien asidi, <span style="color: black;">eterli alkaloitler</span>, uçucu yağ (<i>%0.5-2</i>), şeker ve <span style="color: black;">tanen</span> bulunmaktadır. Bitkinin köklerine özel kokuyu veren madde, uçucu yağ içinde bulunan<span style="color: black;"> valerianik asit</span> (<i>valerenic acid</i>) tir. Çarkıfelek (<i><span style="color: black;">Passion flower</span></i>), fırıldak çiçeği ve saat çiçeği olarak da bilinir. Gölgeli ve nemli duvar diplerini sever. Yazları açan tekerlek biçimindeki gösterişli çiçekleri, erguvani, pembe ya da kırmızı renkte ve iridir. Çarkıfelek bitkisi, harmin, harmol, harman ve passiflora adı verilen alkaloitler, flavon, glisosit ve sterol içerir. Kediotu ve Çarkıfelek stres ve gerginlik düşmanı olarak da biinirler.</strong></span><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghgYA1VggSHzqMjtzfW5VcND7pGoSNL29P1Yng8leirf-do6HtWRVxmll4QLrfq8ZZneoxlZxG-gHLxqZse6XIvxHdc3eXi6cSUsB036RGteUne2LqngEJ_90DmujVDjyhJc0Up2Nqq9Jw/s1600/kediotu1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"></a></div>Unknownnoreply@blogger.com